Girişimcilik Sınavında Üniversitelerin Yeni Rolü, Sadece Fikir Değil Dayanıklılık da Kazandırmak

Spread the love

Son on yılda Türkiye’de girişimcilik hareketliliği ivme kazanmış olsa da veriler girişimlerin sürdürülebilirliği konusunda ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2015–2024 yılları arasında ülkemizde yaklaşık 384 bin yeni şirket kuruldu. Ancak aynı dönemde 80 binden fazla şirket kapandı. 2024 yılı itibarıyla ise her dört yeni kuruluşa karşı bir şirket kapanıyor.TÜİK’in güncel raporlarına göre, kurulan girişimlerin yalnızca yüzde 41,6’sı beşinci yılı görebiliyor. Yani her on girişimden altısı beş yıl içinde faaliyetlerine son veriyor. Özellikle erken aşama girişimlerin ilk iki yılda kapanma oranı yüzde 43’ü buluyor. Bu durum, ülke genelinde hem girişimcilik kültürünü hem de ekonomik dinamizmi doğrudan etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.Doç. Dr. Ahmet Turan: “Fikir var, ama sistematik dönüşüm eksik”Yeditepe Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Turan, verileri şöyle değerlendiriyor:“Ülkemizde çok parlak fikirler çıkıyor, özellikle üniversiteler bu anlamda büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu fikirlerin start-up’a dönüşmesi ve hayatta kalması için gereken sistematik yapı, çoğu zaman eksik kalıyor. Girişimciler teknik olarak güçlü ama pazarlama, finansal planlama, takım kurma ve iş modeli oluşturma konularında zorluk yaşıyor.”Girişimciler En Çok Nerelerde Zorlanıyor?Doç. Dr. Turan’a göre, bir girişimin sadece iyi bir fikirle kurulması yeterli değil. Girişimciler çoğunlukla şu alanlarda başarısız oluyor:İş Modeli Yetersizliği: Girişimcilerin büyük bölümü, fikirlerini nasıl gelir getiren ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştüreceğini bilmiyor. Ürün-pazar uyumu, fiyatlandırma stratejisi, müşteri segmentasyonu gibi temel kavramlarda eksiklik yaşanıyor.Ekip Kurma ve Yönetme: Farklı yetkinliklere sahip kişilerden oluşan bir ekip kurmak çoğu zaman göz ardı ediliyor. Birçok girişim, tek bir alana sıkışmış, homojen ekip yapısı nedeniyle zayıf düşüyor.Finansal Okuryazarlık Eksikliği: Bütçe yönetimi, yatırım planlaması ve finansal projeksiyonlar gibi kritik alanlarda girişimciler destek almakta geç kalıyor. Yatırımcı sunumları zayıf hazırlanıyor, yatırımcının güveni kazanılamıyor.Psikolojik Dayanıklılık: Ret almak, belirsizlikle başa çıkmak ve uzun vadeli motivasyon gibi konularda bireysel dayanıklılık da bir sorun. Sabır, esneklik ve tekrar deneme cesareti olmadan girişimlerin ilerlemesi zorlaşıyor.Üniversiteler Bu Sorunlara Nasıl Yanıt Veriyor?Yeditepe Üniversitesi’nin Teknoloji Transfer Ofisi, bu sorunlara yönelik çok katmanlı çözümler sunuyor:Mentorluk ve İş Geliştirme Desteği: Fikirden ürün geliştirmeye, pazarlama stratejisinden yatırımcı görüşmelerine kadar farklı aşamalarda birebir mentorluk hizmeti sunuluyor.Çapraz Disiplinli Ekipleşme: Farklı fakültelerden öğrencilerin ve akademisyenlerin bir araya gelerek çok yönlü girişim ekipleri kurması destekleniyor.Fon ve Teşvik Yönlendirmesi: TÜBİTAK BİGG, Horizon Europe, Erasmus+ gibi ulusal ve uluslararası destek programlarına başvuru konusunda rehberlik sağlanıyor.Girişimcilik Eğitimi ve Atölyeler: Pitch hazırlama, iş modeli tasarımı, MVP oluşturma ve finansal yönetim gibi konularda uygulamalı atölyeler düzenleniyor.Uluslararasılaşma Stratejisi: Üniversite bünyesinden çıkan girişimlerin yurtdışına açılması için hızlandırıcı programlar, yatırımcı buluşmaları ve çevrimiçi mentorluklarla destek veriliyor.Neden Kapanıyorlar? Üniversiteler Ne Yapmalı?Doç. Dr. Ahmet Turan, üniversitelerin sadece fikir üretimiyle sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak şunları söylüyor: “Girişimlerin kapanma nedenlerinin başında yanlış zamanlama, müşteri ihtiyacını doğru analiz edememe ve sürdürülebilir iş modeli kuramama geliyor. Üniversiteler bu süreçte sadece bilgi değil, yapılandırılmış bir ekosistem sunmalı. Girişimcilik artık seçmeli bir konu değil; eğitim, destek, finans ve ağ boyutunda entegre bir sistem olarak kurgulanmalı.”Başarılı Girişimlerin arkasında Güçlü Üniversiteler Var“Girişimcilik ekosisteminde başarıyı yalnızca yeni kurulan şirket sayısıyla değil, bu şirketlerin uzun vadeli yaşama oranlarıyla ölçmek gerekiyor” diyen Doç. Dr. Turan, şunları kaydetti:“Yeditepe Üniversitesi gibi güçlü ve vizyoner üniversiteler, sundukları çok katmanlı destek modelleriyle girişimcilik ekosisteminin en kritik aktörleri arasında yer alıyor. Yeditepe Üniversitesi olarak bizler, fikir aşamasındaki adaylardan başlayarak; hızlandırıcı programlar, gelişmiş Ar-Ge altyapısı, patentle korunan teknolojiler ve finansal destek mekanizmalarıyla girişimciliği çok yönlü destekliyor, bu süreci sürdürülebilir hale getiriyoruz.Üniversitemizde, Teknoloji Transfer Ofisimiz aracılığıyla bugüne kadar 168 iş fikrine ve 403 girişimciye mentorluk sağladık; bu fikirlerin önemli bir bölümünü başarıyla şirketleştirdik. 2024 yılı itibarıyla, mezunlarının en çok girişim firması kurduğu ilk 10 üniversite arasında yer almaktan gurur duyuyoruz.‘Girişimcilik Yeditepe’nin Ruhunda Var!’ mottosuyla ve aynı kararlılıkla, girişimciliği desteklemeye devam edeceğiz.”  Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–