Dünyayı güzellik kurtaracak

Spread the love

Burcu Tuna, Volkan Yosunlu.

Başarılı iki tiyatrocu. İstanbul’un hay huyu, hengamesinden bunalarak kendilerini Antalya Kaş’a atarlar. Burada da küçük bir işletme ile yaşamlarını devam ettirirler.

Buraya kadar her şey normal ve sıradan. Çoklukla filmlerde gördüğümüz, küçük bir sahil kasabasına yerleşen mutsuz, bunalımda bir aydın tiplemesi örneği vardır karşımızda.

Fakat, durun!

Esas öykü bundan sonra başlar.

Burcu ve Volkan, öyküyü burada bırakıp da şehirden kaçan bunalmış aydın rolüne bürünmezler.

Tiyatro adına, sanat adına ve en önemlisi daha güzel bir dünya adına kolları sıvarlar ve mesleklerini yani tiyatroyu Kaş’ta devam ettirmeye karar verirler.

Gelin, bundan sonrasını kendi anlatılarından okuyalım.

İstanbul’un yoğun ve boğucu temposundan yorulduğumuz için Kaş’a yerleştik ve burada da Vivusart’ın Kaş şubesini açarak bir sanat ve oyunu evi kurduk. Kaş’ta yaşayan çocuklarla ve yetişkinlerle tiyatro temelli egzersizlerle başladığımız 8 aylık programımızın sonunda , kendi yazdığımız oyunlarımızla katılımcılarımızın rol aldığı oyunu sahneliyoruz.

Çocuklarımızla “Kaş Çocuk Kumpayası” nı kurmuş olduk böylece. Kumpanyamızın ilk oyunu ise “Uyuyan Dev’in Sırrı” ydı. Kaş’ta yaşayan 18 çocuğumuzla sahneye koyduğumuz oyunumuzun konusu, tüm dünya çocuklarını ele geçirmeye başlayan mutsuzluk virüsünün çaresini, Kaş’ın simgelerinden olan “Uyuyan Dev” yardımıyla bulan Kaş çocuklarının virüsü yok etmesi ve tüm çocukları kurtarmasını konu alıyordu. Bu oyunu yazarken günümüzde yarıştırılan, kıyaslanan, anlaşılmayı bekleyen ve tüm maddi ihtiyaçların ötesinde koşulsuz sevgiye ve desteklenmeye ihtiyacı olan çocuklarımızı düşündük. Ailelerde de ufak da olsa belki bir farkındalık yaratabileceğimize inandık. 18 minik oyuncumuzun sahne performansları büyük ilgi uyandırdı ve çok beğenildi.

Yetişkinlerle yürüttüğümüz atölyemizin sonucu olarak da Vivusart Kaş Atölye Oyuncuları’nı kurduk.

Bu kadarı bile yeterliyken, bununla yetinmeyip, “B.İ.D. Bir İhanet Dosyası” adında bir oyun yazıyorlar ve bu oyunu, beş Kaş’lı kadınla sahneye koyuyorlar.

Oyunun konusunu anlatmayacağım. Fırsatınız olur da izlerseniz, ön bilgi vermiş olmak istemiyorum.

Bu öyküyü duyduğumda, çocukluğumun efsane tiyatrocusu Erkan Yücel geldi aklıma. Hani bugün aşina olduğumuz tiyatro tırları var ya. İlçe ilçe gezerek seyyar sahnede oyun sergiliyorlar; işte onun belki de ilk icracılarından. Bir kamyonun kasasında ‘Atça’lı Kel Mehmet’ oyununu sergileyen Erkan Yücel fotoğrafı, hala zihnimde bütün berraklığı ile duruyor.

Ardından, Sait Faik’i anımsadım. “Dünyayı güzellik kurtaracak ve bir insanı sevmekle başlayacak her şey”, demişti büyük usta. İşte o dünyayı kurtaracak güzellik belirdi gözümün önünde, Kaş’ta bu çalışmaları yapan iki güzel insanın öyküsünü öğrenince.

Siz çok yaşayın Burcu ve Volkan!

Siz çok yaşayın ki, sanat da çok yaşasın.

Sanat da çok yaşasın ki, dünyayı kurtaracak olan güzellikler çoğalsın!