Kalemler yorulur mu?

Spread the love

“Göze göz dünyayı kör eder.” Gandhi
Dağlarda yangın, toplumda bir kargaşa ve güvensizlik. Bu durumlar hızla çevreye bulaşıyor olmalı, herkes birbirine kuşkuyla bakar oldu. Doğruluğundan emin olduğumuz bir konuda bile karşı taraf inanmaz gözlerle bakıyor. Her anlattığımızı belgelerle kanıtlamak durumuna düştük, o kadar ki artık rahatça sohbet etmeyi özledik. Kör duman içinde kalmış yolcu gibiyiz.
Yangın deyince zaten söz bitiyor. Herkes haklı olarak burnundan soluyor. Yönsüz öfkeleri bulduğu ilk kişiye saldırarak sönüyor. Sakin, gülümseyen, dinleyen birini bulursan, onunla fotoğraf çektir, yok öyle birisi. Herkes her şeyi biliyor, doğru olsa da olmasa da hiddetle savunuyor. Çoğu kez saçma sapan fikirler olsa da o konu hakkında hiç bilgisi olmasa da savunuyor. Her gün şaşırmaya devam ediyorum. Galiba hep şaşıracağım. Çünkü bu kadar kötülüğe ne aklım eriyor ne de anlatmaya, açıklamaya gücüm yetiyor. Oysa durum aslında çok basit.
Toplumsal barışı sağlayabilsek, ne öfkeli insanlar topluluğu oluruz, ne de dağlarda bunca yangın olur. Hem insanlar huzur bulur, hem de hayvanlar, toprak, su, deniz, ırmak, yani hayat. Barış da çok karmaşık bir durum değil aslında. Kin ve intikam sözcüklerine darılalım. “Kiminle masaya oturacağız?” çığlıklarını atmayı bırakalım artık. Taraftar kimse onunla oturulacak elbette. Sizinle ya da benimle değil. Barışa giden yolda hep birlikte el ele olmak zorundayız. Başka yolu yok, benim aklım böyle eriyor. Önce kendimizle barışalım, sonra da herkesle.
Barışa kavuşan bir toplum yakmaz da yıkmaz da. Ormanı ateşe veren, ağaçtan ne kötülük görmüştür? Ya börtü böcekten, uçan kuştan, arıdan, tavşandan ya da geyikten, kaplumbağadan ne kötülük görmüştür? Elbette bu saydıklarım insana ancak güzellik getirir, öyleyse nedendir bu öfke? Anlayan varsa beri gelsin. Nedir bunca acı? Daha daha çok acı vermekle kim ya da kimler mutlu?
Bütün bunlar yüzünden, hepimiz barışa destek olalım. Koca koca laflar bizi kurtarmaz. Bizi biz kurtarırız. Biz olmayı başardığımızda sönecek yangınlar. Bunu anladım ben. Ya siz?